
11 May, 2008
23 November, 2007
SAĞLIKTA REFORM ...
AİLE HEKİMLİĞİ TÜKİYE MODELİ

Sağlık hakkının korunması, bireysel sağlıktan toplum sağlığına uzanan zorlu bir süreç gerektirir. Genel tıp hekimliği, başta Avrupa ülkelerinde olmak üzere birçok dünya ülkesinde başarıyla uygulanmakta, birinci basamağın önemi ve maliyete etkisi giderek daha iyi anlaşılmakta, yapılan reformlarla daha da yaygınlaştırılmaktadır.
Dünyada yaygınlaşan anlayışa göre temel sağlık hizmetleri tanımına birinci basamaktaki tanı ve tedavi hizmetleri ile rehabilitasyon hizmetleri de dahil edilmektedir. Temel sağlık hizmetleri konseptinin yeni modelinde aile hekimleri ana görevi üstlenmektedir.
“Sağlıkta Dönüşüm Programı” çerçevesinde yeni bir bakış açısıyla, şimdiye kadar çözülmemiş sorunlara çözüm bulma amacını gerçekleştirmede en önemli adımlardan birisi olan Aile Hekimliği Uygulaması nihayet hayata geçiriliyor. Aile hekimliği ile ilgili olarak ülkemiz insanlarının emekleriyle ortaya koyduğu değerleri dikkate alan bir anlayışla yola çıktık.
Aile Hekimliği Türkiye Modelini, geçmişte yapılan bütün çalışmaları değerlendirerek, sağlıkta önemli mesafeler kat etmiş veya bu yolda ilerleyen çeşitli gelişmiş ve gelişmekte olan ülke örneklerini yerinde inceleyerek, ülkemizin koşullarını da göz önünde bulunduran bir anlayışla hazırladık.
Geçmişi reddederek değil, geçmişi değerlendirerek yeni bir uygulama inşa etmeye çalışıyoruz. Bu amaçla çıktığımız yolda, artık Dünya ülkelerinde genel kabul görmüş aile hekimliği uygulamasının her aşamasında, uygulamanın yapılıp yapılmamasını tartışmak yerine, nasıl yapılması gerektiği konusunda ortak değerimiz olan sağlığa katkıda bulunan ve bulunması muhtemel herkesi yanımıza çağırıyoruz.
Aile hekimliği uygulaması ile ilgili tüm çalışmalar, Sağlık Bakanlığı ilgili birimlerinin, konularında uzman hekim ve öğretim üyelerinin, uzmanlık derneğinin, birinci basamakta çalışan hekimlerin geniş katılımlarıyla hazırlandı. Çalışmaya katkıda bulunan herkese, bugüne kadar ülkemizde sağlığın ve sağlık sistemlerinin gelişmesine emeği geçen bütün hükümetlerimize, gönüllü kuruluşlarımıza, ülkemize destek veren uluslararası kuruluşlara, ilgili özel ve tüzel kişilere bu vesile ile teşekkürü borç biliyorum.
Tüm milletimizi içine alan sağlıklı yaşamanın ön plana çıktığı aile hekimliği uygulamasının sağlayacağı faydalar ile hep beraber daha iyiye gideceğimiz inanç ve umuduyla hepinize saygılar sunuyorum.
30 October, 2007
YOĞUN BAKIM HEMŞİRELİĞİ ....

30 September, 2007
SAĞLIK BAKANLIĞINDA ELEKTRONİK SAĞLIK DÖNEMİ
22 September, 2007
Oruç Tutanlar İçin Sağlık Beslenme Önerileri

1 – Ramazan ayı süresince yeterli ve dengeli beslenmeye özen gösterilmelidir.
2 – Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
3 – Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.
4 – İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
5 – Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vd. içmeye özen gösterilmelidir.
6 – İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
7 – Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
8 – Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
9 – İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
10 – Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
11 – Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
2 – Ramazan ayında öğünler; sahur ve iftarda iki ana öğün ile, iftardan sonra 1-1.5 saat aralıklarla iki ara öğün şeklinde düzenlenmelidir.
3 – Oruç tutanların mutlaka sahur yapmaları sağlığın korunması açısından önemlidir. Sahur yemeğinde süt, yoğurt, peynir gibi besinlerden oluşan hafif bir kahvaltı yapılmalı ya da çorba, sebze ve zeytinyağlı yemeklerden oluşan bir öğün tercih edilmelidir. Ancak gün içerisinde aşırı acıkma problemi olanların midenin boşalma süresini uzatarak acıkmayı geciktiren kuru fasulye, nohut, mercimek, bulgur pilavı gibi yemekleri tüketmesi; aşırı yağlı, tuzlu ve ağır yemekler ile unlu gıdalardan uzak durulması uygundur.
4 – İftara peynir, domates, zeytin gibi kahvaltılıklar veya çorba gibi hafif yemeklerle başlanılması, 10-15 dakika sonra az yağlı et yemeği, sebze yemeği veya salatayla devam edilmesi uygundur. Yine enerji veren ancak kan şekerini dengeli bir biçimde yükselten besinler (beyaz ekmek, pirinç pilavı gibi glisemik indeksi yüksek olan gıdalar yerine bulgur pilavı, kepekli ekmek veya kepekli makarna gibi posalı besinler) tercih edilmelidir.
5 – Günde ortalama 2- 2,5 litre su içmeye, bununla birlikte enerji verirken sıvı ihtiyacını da karşılayacak ayran, taze sıkılmış meyve suları, soda, sebze suları vd. içmeye özen gösterilmelidir.
6 – İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih edilmelidir.
7 – Yemekleri hızlı yemekten kaçınmalı, yavaş yavaş ve iyice çiğneyerek yenilmelidir.
8 – Tek seferde büyük porsiyonlar yerine, iftardan sonra birer saat ara ile her seferinde azar azar küçük porsiyonlar şeklinde beslenilmelidir.
9 – İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek, koltukta dinlenmek yerine biraz hareket etmek, kısa mesafeli yürüyüşler yapmak sindirime yardımcı olması açısından yararlı olmaktadır.
10 – Ramazan ayında yemeklerin pişirme yöntemleri de çok önemlidir. Özellikle ızgara, haşlama ve fırında yapılan yemekler tercih edilmeli, kavrulmuş, tütsülenmiş ve kızartılmış besinlerden uzak durulmalıdır.
11 – Beslenme düzenindeki değişikliklere bağlı olarak oluşabilecek kabızlığı önlemek için, yemeklerde lif oranı yüksek gıdalar (kurubaklagiller, kepekli tahıllar, sebzeler) ve ara öğünlerde de taze ve kuru meyveler, ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişler tercih edilmelidir.
21 August, 2007
Sağlıklı Yaşam Adına Lezetli Bir Balık Yemeğine Kim Hayır Diyebilir …
Sağlığını Düşünen, kolestroli olan vede fazla kilolardan dolayı yemek yiyememe zevkinden mahrum kalan herkesi buraya davet ediyorum.
Güzelmi güzel, görünümü olduğu kadar lezetide tartışılmaz bir balık yemeği nasıl yapılır. Sadece görünümü değil, damak tadına ve sağlığa hitap eden ayrıca herkesin rahatlıkla yiyebileceği bir balık yemeğinin hazılanışı sizlere anlatmaya çalışalım.
Güzelmi güzel, görünümü olduğu kadar lezetide tartışılmaz bir balık yemeği nasıl yapılır. Sadece görünümü değil, damak tadına ve sağlığa hitap eden ayrıca herkesin rahatlıkla yiyebileceği bir balık yemeğinin hazılanışı sizlere anlatmaya çalışalım.
FIRINDA BALIK YEMEĞİ
MALZEMELER
*2 Kg. Balık ( İncikefal)
*1 Su Bardağı Zeytinyağı
*1 Yemek Kaşığı Kimyon
*1 Yemek Kaşığı salça
*1 Tatlı Kaşığı Tuz
*1 Tatlı Kaşığı Karabiber
*1 Tatlı Kaşığı Pul Biber
*1 Çay Bardağı sıcak su
*1 Baş Kuru Soğan
*3 Adet Domates
*3 Adet Patates
*1 Su Bardağı Zeytinyağı
*1 Yemek Kaşığı Kimyon
*1 Yemek Kaşığı salça
*1 Tatlı Kaşığı Tuz
*1 Tatlı Kaşığı Karabiber
*1 Tatlı Kaşığı Pul Biber
*1 Çay Bardağı sıcak su
*1 Baş Kuru Soğan
*3 Adet Domates
*3 Adet Patates
YAPILIŞI
Önce Malzemeleri kısık ateşte tavada karıştırarak sos haline getirelim. Büyük bir tepsiye yağı döktükten sonra daha önceden temizlenen balıkları tepsiye yerleştirerek hazırlamış olduğumuz sosu her tarafa gelecek şekilde iyicene döküyor ve dilimlemiş olduğumuz soğan ,domates ve patatesleri Tepsinin içine yerleştiriyoruz. Bu işlemler tamamlan dıktan sonra tepsimizi fırına yerleştiriyoruz. Yaklaşık olarak 40- 45 Dakika fırında kaldıktan sonra çıkarıp servis yapıyoruz. Şimdiden Afiyet olsun
İşe ilk önce balıkları yakalamakla başlamak lazım tabi
FIRINDA BALIK YEMEĞİ
1– İlk öce balıkları yakalamak lazım tabi…



3– Yeteri kadar balık yakaladıktan sonra malzamelerimiz hazırlayarak tutmuş olduğumuz balıkları temizledikten sonra tepsiye yerleştiriyoruz…

4– Üste göründüğü gibi malzemeler harılanıp tepsiye yerleştirildikten sonra en yakın fırına pişirilmek üzere görürülür.

5– Fırında pişirilen yemek artık servise hazılanmıştır …
PİŞİRİLMİŞ VE SEVİSE HAZIR HALİ -

6– Tabiki bu tatlı zahmetten sonra bizede afiyetle yemek düşer. Herkese tavsiye ediyorum. Kesinlikle görünümü kadar lezetti de tartışılmaz …

– BÜTÜN İŞLEMLER BİTTİKTEN SONRA AFİYETLE YİYEBİLİRSİNİZ -
10 February, 2007
Subscribe to:
Posts (Atom)